TİTUS TÜNELİ

Büyük İskender’in ölümünün ardından Antakya ve yakın çevresi Büyük İskender’in generallerinden Antigonos’un hakimiyetine girer ve M.Ö.307 yılında yeni bir kent olan Antigoneia kurulur. M.Ö.300 yılına kadar başkent olarak varlığını sürdüren kent, gelişimini tamamlayamadan M.Ö.300 yılında Antiokheia’nın kurulması ile terk edilir. Samandağ, Çevlik’te daha önceleri kurulan Seleukeia Pieria ile birlikte Antiokheia, büyük ölçüde bölgeyi ve Seleukos Krallığı’nı kontrol altında tutma fikriyle kurulmuştur. Seleukeia Pieria bir liman kenti olarak büyürken, Antiokheia Krallığın başkenti olarak ön plana çıkmıştır. Bol yağışlar sonrası gelen seller, zamanla Seleukeia Pieria liman kentini tahrip etmeye ve alüvyonla doldurup kullanılmaz bir hale getirmeye başlayınca, İmparator Vespasianus döneminde dağın bir bölümünü delerek bir tünel açılması ve sellerin getireceği alüvyonlardan kurtarılması düşünülmüştür. İmparator Vespasianus (MS.69–79) zamanında başlanan çalışmalar, oğlu İmparator Titus (MS.79–81) zamanında tamamlanmıştır. Derenin önü bir duvarla kapatılmış ve sel suları, uzunluğu 1380 m olan bir kanal vasıtası ile limandan uzağa yönlendirilmiştir. Bu kanalın 130 m uzunluğundaki bir bölümü kayalara oyularak yapılmış olan 7 m yüksekliğinde ve 6 m eninde kapalı bir tünel şeklindedir ve yaptıran imparatorların adları ile (Titus-Vespasianus Tüneli) bilinir. Tünelin deniz tarafındaki girişinin yakınında kaya mezarları bulunmaktadır.